Biz, çayın yalnızlığa iyi gelen tarafını da severiz. Avuçlarken ince belli bardağı, hücrelere kadar hissettiren sıcaklığında unuttuk yalnızlığı.
Aklımdan çıkmıyor, aklım çıkıyor, o çıkmıyor
Yalnızlığı çok seversek, bir gün o da çekip gider mi?
Kelimeler, albayım, bazı anlamlara gelmiyor.
Fotoğraf çekilirken, nedense kendimizi gülümsemek zorunda hissediyoruz. Yani aslında ona bile mutluluk oyunu oynuyoruz
Unutmadık Albay’ım vazgeçtik
İyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı.
Sürüncemede kalan heyecanlardan ancak kötü şeyler çıkar. Ya da hiçbir şey çıkmaz
Kendini çözemeyen kişi kendi dışında hiçbir sorunu çözemez.
Bazen ne yaparsan yap yaranamıyorsun. Ve yaranamadıkça yaralanıyorsun.
Beni anlamıyorlardı. Zarar yok. Zaten beni, daha kimler anlamadı.
Yalnız insanların kendi içinde başlayıp biten eğlenceleri vardır.
Şu anda sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim, gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim rahat etmeyecek: seni tanıdığıma çok sevindim kendi çapımda
Kendimle konuşurken bile onun hoşuna gitmeye çalışıyordum.
İçimden şehirler geçiyor, sen her durakta duruyor, inmiyorsun.
“Her şey güzel olacak, bu da geçecek, sen güçlüsün” diye diye yolu yarıladık bak.
Çok şey vardı anlatılacak. O yüzden sustum. Birini söylesem diğeri yarım kalacaktı. Ses duydun mu sustuklarımı?
Yalnızlığına iyi bak, sahip çık. Kaç kişinin emeği var onda kim bilir?
Acı insanları yakınlaştırırmış. Hangimiz mutluyuz da bu kadar uzak kaldık birbirimize?
Zaman her şeyin ilacıysa, fazlası intihara girmez mi?
Beynimi yıllık izne çıkarmak istiyorum.
Her anı, ne yapmam gerektiğini düşünerek geçirdiğim için çabuk yoruldum. Bana müsaade
Bugün hayal kursam, yarın hayal kırıklıklarının parçalarını topluyorum.
Ve beklenenler, neden hep vazgeçildikten sonra gelirler?
Kimse aydınlıkta konuşmaya cesaret edemiyor
Herkes tarih okuyor albayım; bugüne değer veren kalmadı.
Ölüm değilse bizi ayıran; yazık olmuş.
Yaşamak; sevilmeyi hak eden birine yaşamını harcamaktır.
Sürekli başkalarının kötülüğünden bahsederek kendini iyi kılamazsın.
Kafam cam kırıklarıyla dolu doktor. Bu nedenle beynimin her hareketinde düşüncelerim acıyor anlıyor musun?
Bazılarımız filmlere tutunuyor, bazılarımız kitaplara. Sanırım artık insan tutunamıyor insana
İki kadına adamak istiyorum hayatımı. Biri “erkeğim” desin bana, diğeri sadece “baba”
İnsanlık öldü, belki de hiç yaşamamıştı, belki de benim insanlığım diye bir şey yoktu. Ben hücremde yanlış hayallere sürüklenmiştim, korkaklığımı insanlık sanmıştım. Yalnızlığı insanlık sanmıştım.
Kimse benim kimsesizliğimden cesaret bulmasın, en güçlü anımdır yalnızlığım! Çünkü ben daima tek başıma iktidarım.
Hiç kimseyi anlamıyorum. İnsanların arasına karışıp onlara uyduğum içinde kendimden nefret ediyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder