Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Temmuz, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Son Gece..

“Haklıydık, sen anlayamadın bense göremedim. Haklıydık, artık ben görüyorum, sen de anlıyorsun. Artık görülecek ve anlaşılacak bir şey kalmadı.” Dışarıya çıkamadığım şu odanın içinde dışarıyla tek bir bağım kaldı, o da şu pencere.  Oradan seyrediyorum doğayı; küstahça mahfeden güruhun, kendi heyecanlarına boğuluşlarını. Bir de televizyonum var, dolup taşan dalkavuklar bir bir methiyelerini seslendiriyor. “Sana yazdıklarınla bağlı kalmak istiyorum ve sende yazdıklarımla yarım kalmak istiyorum.” Senin sesinin rüzgarında, kulaklarımdan tel tel sarkan saçların savruluşuyla üşüyorum. Ve bendeyse gecenin 3’ünden sonra uyanılan bir uykunun boğazda bıraktığı burukluk, o buruklukta kırık ve boğuk pürüzlü çıkan bir ses var geriye kalan. Sen gerçi gece yarısı konuşmayı sevmezdin kaçılan uykulardan sonrası konuşmayı. Seslenince parmaklarını dudağıma götürüp susmamı söyler öyle hareket ederdin gölgenin peşinden. Sessiz durgun olmasını isterdin gecelerin, küçük seslerin zamanı olduğ...

Oğuz Atay Sözleri

Biz, çayın yalnızlığa iyi gelen tarafını da severiz. Avuçlarken ince belli bardağı, hücrelere kadar hissettiren sıcaklığında unuttuk yalnızlığı. Aklımdan çıkmıyor, aklım çıkıyor, o çıkmıyor Yalnızlığı çok seversek, bir gün o da çekip gider mi? Kelimeler,  albayım, bazı anlamlara gelmiyor. Fotoğraf çekilirken, nedense kendimizi gülümsemek zorunda hissediyoruz. Yani aslında ona bile mutluluk oyunu oynuyoruz Unutmadık Albay’ım vazgeçtik İyi şeyler birdenbire olur; bu kadar bekletmez insanı. Sürüncemede kalan heyecanlardan ancak kötü şeyler çıkar. Ya da hiçbir şey çıkmaz Kendini çözemeyen kişi kendi dışında hiçbir sorunu çözemez. Bazen ne yaparsan yap yaranamıyorsun. Ve yaranamadıkça yaralanıyorsun. Beni anlamıyorlardı. Zarar yok. Zaten beni, daha kimler anlamadı. Yalnız insanların kendi içinde başlayıp biten eğlenceleri vardır. Şu anda sana güzel bir söz söyleyebilmek için, on bin kitap okumuş olmayı isterdim, gene de az gelişmiş bir cümle söylemeden içim raha...

Şiir Sokaktadır - Biz Barışmayız Artık

Ne yaparsak yapalım bir araya gelemeyiz seninle. Duvarları yıktık birbirimizin üzerine. Dilimizi ısırmaya yetmedi gücümüz. İçimizdeki cehennemi kustuk çekinmeden. Sonrasını düşünmeyi beceremedik, yarınları yitirdik böylece. Ne yaparsak yapalım boş. Biz barışmayız artık. Uzun uzadıya gittik birbirimizden. Başkalarıyla uyuduk gecelerce, başkalarının koynunda dinlendik, başkalarında aradık teselliyi. Ölesiye yabancılaştık artık, ölesiye kirlendik. Ne yaparsak yapalım olmaz. Biz bu  saatten sonra barışmayız artık. Eskisi kadar pembe değil yanakların hatta solgun bile. Ama gözyaşlarının rengi aynı hâlâ... Tuzunun tadı aynı... Niye ağlıyorsun bilmiyorum. Hem çoktan gitmişsin benden hem çakılıp kalmışsın bana gibi... Neden geldin? Belki barışırız diye mi? Merhamet pistir sevgilim. İyi bir şey değil... İnsan acıdığı birine âşık kalamaz. Bir âşığın ölümü ancak merhamet yüzünden olabilir. Beni yaşatırsa bir sevgin yaşatırdı. Şimdi beynim temiz  ama kalbim hastalıklı... Bu yüzden ...

Yalnızca Yalnızım

Evet belki çok yalnızım. Evet belki çok yaralandım. Evet belki kendi kabuğuma çekildim. Evet belki artık insanlara güvenmek istemiyorum. Evet belki dışardan bakıldığında, umursamaz biriyim. Evet hakkımda ne düşünürseniz düşünün ilgilenmiyorum. Ben sadece tek bir cevap bekliyorum, siz değer verdiklerim ben ağlarken neredeydiniz? Bazen bittiğine değil, verdiğin değeri hak etmediğine şahit olduğun için ağlarsın. Bazen gittiğine değil, yarınların hayalini onsuz kuramazken, onun bir başkasına 'hiçbir şey yaşanmamış' gibi dokunacak kadar ucuz olduğuna ağlarsın. Bazen yarım kaldığına değil, doğru sandığının koca bir yanlıştan ibaret olduğuna ağlarsın.

Zamanla Gelir, Zamanla Gider, Zamanla Biter

Hiç bitmesin dediğin zamanlara, gün geliyor keşke hiç yaşamasaydık diyorsun.Hayat ne garip. İyi ki varsın dediğiniz insanın yokluğu ile huzur bulduğunuz günler de gelecek. Bu sana hayatın verdiği en önemli ders olacak. Bir zamanlar iyi ki vardı, şimdi iyi ki yok. Çok acayip bir durum elbette. Hasta olmasına bile dayanamadığın biri için gün gelir "Daha beter olsun." dersin. Bugün çok sevdiğin, yarın görmek istemediğin birine dönüşebilir. Kabullendim, böyle olması gerekiyormuş. Bugün yoktu, yarın da olmayacak. Bir zaman sonra çabalamayı bırakıyorsun. Hani elinden geleni yapıyorsun ve daha fazla zorlamıyorsun. Bir zaman sonra elinden değil, içinden bile gelmiyor bir şey yapmak. Bedenin değil tüm ruhun yorulmuş. Çabalamak istemiyorsun. Ne olacaksa olsun diyorsun. Zamana bırakmak en güzeli aslında. Zamanla gelir, Zamanla gider, Zamanla biter.

Beni Neden Sevmedin?

Vasiyetim şu… Varsa param, hepsini bağışlayın. Vücudumda kullanılabilir ne kadar organ varsa ve kime ne yarıyorsa, dağıtın. Ama kalbimi vermeyin. Kalbim sadece ona ait ve hep öyle kalacak. Ben ondan başka kimseyi sevmeyeceğim, sevemem. Çünkü onun baktığı gibi bakamaz kimse bana. İçimden hep “beni neden sevmedin” diye sordum. Durmadan sordum. Cevap bulamadım. Olsun. En azından ben sevdim, bu ikimize de yeterdi. Bu bedende bu kalp sadece ona ait diyorum işte, sevmese de ona ait. Kimseye vermeyin. Bencil olduğumu mu düşünüyorsun? Bana sorarsan o bunu hak ediyor yine de. Kimse bunu bana çok görmesin. Hayatı boyunca kimseye sevgi besleyememiş bir adamın son isteği bu. Kalbimi ona verin. Kabul etsin. Hak ediyor muyum bunu? Bilemem. Belki de etmiyorumdur…

Gitmesine Gidersin de, Dönünce Bulabilir misin?

Bavulunu ne kadar toplarsan topla... Onu boşalttığın gibi boşaltamazsın beynini... Yolcu olmak sorun değil.  Gitmesine gidersin de  Dönünce bulabilir misin terk edip gittiğini? Ben en çok yanlış duraktan korkarım. İndiğinde ne yol bilirsin ne de iz... Gerçi gidecek yerin yokken nasıl kaybolabilirsin ki? En iyisi bırakmak her şeyi... Hem bir yere gitmek yerine  Kalırsam olduğum yerde...  Olduğum yer evim olur...  Olmaz mı? Olmasın...

Nazım Hikmet - Tahir ile Zühre Meselesi

Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil, bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte yani yürekte. Meselâ bir barikatta dövüşerek meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken meselâ denerken damarlarında bir serumu ölmek ayıp olur mu? Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil. Seversin dünyayı doludizgin ama o bunun farkında değildir ayrılmak istemezsin dünyadan ama o senden ayrılacak yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi şart mı? Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık yahut hiç sevmeseydi Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden? Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil..

Can Yücel - Kim Özlerdi Avuç İçlerinin Kokusunu

O kadar da önemli değildir bırakıp gitmeler, arkalarında doldurulması mümkün olmayan boşluklar bırakılmasaydı eğer. Dayanılması o kadar da zor değildir, büyük ayrılıklar bile, en güzel yerde başlatılsaydı eğer. Utanılacak bir şey değildir ağlamak, yürekten süzülüp geliyorsa gözyaşı eğer. Yüz kızartıcı bir suç değildir hırsızlık, çalınan birinin kalbiyse eğer. Korkulacak bir yanı yoktur aşkların, insan bütün derilerden soyunabilseydi eğer. O kadar da yürek burkmazdı alışılmış bir ses, hiçbir zaman duyulmasaydı eğer. Daha çabuk unutulurdu belki su sızdırmayan sarılmalar, kara sevdayla sarıp sarmalanmasalardı eğer. Belirsizliğe yelken açardı iri ela gözler zamanla, öylesine delice bakmasalardı eğer. Çabuk unutulurdu ıslak bir öpücüğün yakıcı tadı belki de, kalp, göğüs kafesine o kadar yüklenmeseydi eğer. Yerini başka şeyler alabilirdi uzun gece sohbetlerinin, son sigara yudum yudum paylaşılmasaydı eğer. Düşlere bile kar yağmazdı hiçbir zaman, meydan savaşlarında korkular, aşkı a...

Caner Yaman - Sonrası Yok

Gidiyorsun madem… İyi çiğne bu aşkı, boğazında kalmasın, yüreğine oturmasın… Kalem çekmeyi unutma gözlerine, bakışların yüzüme işlesin iyice. Sen titrek ellerle dövme yapar gibi işle tenime öncesi hiç, sonrası yok olanı. Tenimden çıkamasın yokluğun… Sanki hiç olmamıştı. San ki şimdi başladı… Kolay iyileşmez iyi niyetinden vurulanlar… Öncesi olmayan hikayelerin toplamıdır hayatlarımız. Bıçağı en sevdiklerin vurabilir en derine, gerisi sıyırabilir ancak… Başka gülüşler değmiş senin yüzüne, sen bence git artık. Ve kim öperse öpsün geçmiyor artık… Gitti… Bütün sesleri sustu yeryüzünün, gülümsemelerin yerini asık suratlar aldı, akşam ezanıyla dönmedi çocuklar evlerine… Gitti… Sadece ben değil, bütün dünya bakakaldı sanki ardından… Özünden düşmüşsün sen, gözümden düşmüşsün çok mu? En iyi sen tanırsın beni, en kolay da sen gittin benden… Şiir yazmak kesmiyor, küfür lazım yokluğuna.

Birlikte Ayaktayız, Ayrılırsak Yıkılırız

‘’Bak buraya bir dokunuş bırakıyorum’’ demiştim elimi kalbine götürüp. ‘’Buraya başka kimsenin bırakamayacağı saflıkta, hayalimin de ötesinde berrak sudan çıkmış, içi sadece sevgi dolu bir dokunuş bırakıyorum. Kimsenin bilmediği, kimsenin duymadığı, sadece sana ait, yüreğimden sana kaçmış haylaz ama sevimli bir dokunuş. Gittiğin her yerde yanında olacak bir dokunuş, bir mühür bırakıyorum sana. Sen ve ben bileceğiz bunu ve asla unutmayacağız. Unutursak kaybederiz…’’

Bana Neleri Öğrettiğini Biliyor musun?

Sen bana neleri öğrettiğini biliyor musun? İnsanın terk edildiğinde değil, unutulduğunda yalnızlaştığını ve unutulmanın insanoğluna verilmiş en büyük ceza olduğunu… insanı asıl yalnızlaştıranın, uzağındayken unutulmak değil, yakınındayken hatırlanmamak olduğunu… Sen bana neleri öğrettiğini biliyor musun? Başkalarının gözlerindeki ışığı görebilmemiz için, önce kendi gözlerimizdeki karanlığı aydınlatmamız gerektiğini. Ön yargıların insan ruhunun felçli yanı olduğunu. En çok önyargı sahibi insanların, “benim kesinlikle önyargılarım yoktur!” diyen insanlar olduğunu… yanılgı, yenilgi ve pişmanlık doğurduğunu… özgün düşünceye pranga vurduğunu… insanın  kendinden ne kadar eminse, yanılmaya da o kadar yatkın olduğunu ve insanları yargılamanın, onları sevmeye engel olduğunu… Ama en çok; insanın, tanrının kendisine bahşettiği mükemmelliği bozmayacak kadar mükemmel olmadığını öğrettin… Rüyalarında ve masallarında başka başka hayal dünyalarının tadını çıkaranlar, bunun bedelini uyandıklarında ...

Benimle Hiç Olur musun?

Kalır gibi gidişlerini izledim önce, sonra gider gibi kalışlarını… Ve anladım ki ne sen gidebiliyorsun ne ben kalabiliyorum. Öyle bir hayat yaşıyoruz ki şimdi; ağlamak gülmenin mahkumu, gülmek  ağlamanın gardiyanı gibi sanki… Ve anladım ki ne seninle ağlayabiliyorum, ne de sensiz gülebiliyorum. Belki de sen aşka aşıktın, ben üstüme alındım bilmiyorum. Bir gün gerçekten seni terk edebilecek miyim onu da bilmiyorum. Üzerine sinen benin kokusunu duymadan yaşayabilecek misin?.. Çünkü, senden geriye sadece sen kalana dek terk edilmiş olmuyorsun. İnsan yaşadığı anın değerini yaşadıklarından ötürü değil, neler yaşayacağını bilmediğinden ötürü bilmez. Seni çok seviyorum; bir gün seni terk etme gücümü kendimde bulup bulamayacağımı bilmeye bilmeye… Anlıyor musun? Gel “biz” olalım demek kolay… Benimle hiç olur musun?

Özdemir Asaf'tan 10 Güzel Şiir

1.  Aldanı-Aldatı Benim düşlerimin içinde O uyuyordu, duyuyordum. Ben bir uykusunda onun, Bir düş'ünde bulundum… Uyuyordu, duyuyordu, Avundum. Benim düşlerimin içinde O uyumuyordu, biliyordum. Ben ne bir uykusunda onun, Ne de bir düş'ünde bulundum… Bulunsaydım, Vururdum…. 2.  Adına Gece denize yanaştım O, sulardan geliyordu Duydum, ne iyi dedim… Baktım, O, bir gemide geçiyordu Bağırdım; Gel'siz, Gitme'siz. Döndüm çakıllara sordum; Siz kimdensiniz Dediler durandan, Bizi yakın edenden. Denizi sorguya çektim… Dedim; Görüyor musun yaşadığımı Yetinemedim. Tuttum yakaladım kendimi Getirdim gözlerinize serdim Durdum, size soruyorum; Yaşadığımı görüyor musunuz? Yaşadığımı görüyor musunuz? 3.  Adsız Şiirler Ben size ne yaptım Çağrı mı, armağan mı, ceza mı Ne vardı böyle karşıma geçecek Ben ne yazılar ne çizgiler yitirdim hatırlamadım Ne var ki sizinki onlar gibi gitmeyecek Artık olan oldu Gitmeniz gitmeseniz bir Ben de düş kursam da kurmasam da Aklıma...

Ayrılığı Seçtin mi?

Ayrılığı seçtin mi her şeyi götüreceksin yanında. Geriye hiçbir şey kalmayacak. Söylenmemiş sözler kalmamalı bıraktığın yerde ki ben en çok onları duydum. Gittin mi adamakıllı gideceksin. Hiçbir özlem kalmayacak dönüşleri emziren. Demem o ki dönecekmiş gibi gitmeyeceksin. Büyük git gideceksen uçsuz bucaksız, dursuz duraksız git. Telefonun numaraları sesime düşmemeli, yolların yoluma değmemeli. Hiçbir anıya, hiçbir dizeye, hiçbir şarkıya yenilmemeli ayrılık. Şiirler okununca unutulmalı, hasret dokununca uyutulmalı. Gece inmişken ayak parmaklarına kadar, yahut gün doğarken… Yatağının diğer yastığındaki boşluk tecavüz ederken gözlerine, ne bileyim tek başına yiyeceğin sofrana iki kişilik servis açtığında susacaksın, duracaksın… Gitmenin hakkını vereceksin. Ayrılık gurur duymalı seninle. Gidensen, sözün ayaklarına geçiyorsa, ayakların yakınımdan geçmeyecek! Ayrılığı seçtin mi büyük olacak ayrılık! Ayrılığı seçtin mi?…

Bazı Yaralar Sardıkça Kanar

Artık hatırlanmaya değecek kadar bile kalmadın. Seni unutmak hakkım! Unutkan biri değilimdir ama sen bende hatırlanacak hiçbir şey bırakmadın. Benim unutulmuşum olmak bile güzeldir, bil. Aşk mı? Aramızda kaldı; içimizde değil… Yanlış aşkta doğru aranmaz. Ama yine de oku istiyorum. Cümlelerimde gizlenmiş duygudan ne anladığını benim nasıl yazdığım değil, senin nasıl okuduğun belirler. “Kör müydü gözlerin, nasıl göremedin” diye sordular senden sonra. Kör değildim. Ve hayatımda en çok iki kere parlamıştı gözlerim. Birincisi seni ilk gördüğüm, ikincisi giderken ardından baktığım gün. İlkinde aşkın ışığından, ikincisinde gözyaşlarımdan… O iki anın arasındaysa hep kapalıydı gözlerim. Aşkına inandığımdan. Kör değildim, sadece güvenmiştim! Not: Bugün seni düşünmeden yaşayabilmeyi başardığım ilk gün. Hadi topla seni benden. Kalbim seni uğurluyor. Al bu yara sende kalsın. Artık beni acıtmıyor. *** Bazı yaralar sardıkça kanar.

Caner Yaman Sözleri

1-Olmayacak duaya da amin dedik, duaydı çünkü, öyle öğrendik. 2-Ben şair değilim, sen de şiir olamazsın. Dağılalım. 3-Ağla… Çünkü ağlamak temize çekmektir öfkeleri. 4-Zordu. Herkes olmamak, yalnız kalmayı, acı çekmeyi göğüslemek zordu. 5-Asla geri veremeyeceklerini ne kolay götürdüler bizden. 6-Sen olmayacak dualarımın en derinden gelen Amin’isin.. 7-İçi boş kalabalıklara karşı, bir eylemdir yalnızlık. 8-Gelme. Gidersin yine.. 9-Yandığım kadar yalnızdım. Söndüm, özüme döndüm. 10-Şiir yazasım geliyor, gülüyorsun, geçiyor. 11-Bırak! Biz bende, izi sende kalsın… 12-Her yara kabuk bağlar. Sonra yokmuş gibi yapıp, sinsice içeriden kanar. 13-Yazarak sileceğim seni, yaşayarak öldreceğim. Biteceksin… 14-Önce bir şeyler oldu aramızda, daha fazlası öldü sonra… 15-Çok yalnızdı şehir. Gidenlere ağladık. 16-Birinden gidiyorsun bana gelirken gelme gidersin yine. 17-Hiç gelmeyecek güzel günlere olan inancımsın… 18-Benim içimdeki müzik sensin. ...